Aldattım çünkü…

Filmlerde hiç rastladın mı?

‘Sana bağlanmaktan çok korktum, çok seviyordum, bitmesin bu sevgi diye aldattım’…

Yok artık, yalana bak, bu ne saçma demiş olabilirsin. İyi artık her haltı yiyelim sonra da seni sevdiğim için deyip kendimizi aklayalım diyenler vardır. Evet ben bunu çok iyi anlıyorum diyenler de var.

Kimseyi savunmak, aklamak, yargılamak olmadan sadece ne oluyor da insanlar böyle davranıyor diye bakalım mı?

Yine geldik aynı yere:)

Çocukken birine sağlıklı ve güvenli bağlanamadıysak bunu yaşarız.

Anne veya büyüten kişilerden biri, kısaca nesne diyelim, bizi kendi çıkarları için kullandıysa, yargıladıysa, anlamadıysa ‘sevmek, sonunda yok olmaktır’ diye bağlantı kurar ve bunu bir daha yaşamamak için tedbirler alır. Hangi insana bağlansa tetikte olur. Beni param için, güzelliğim, işim veya herhangi bir şey için kullanacak mı diye. Kontrol edilmekten korkar. Özgür olmanın tek yolu evlenmemek, bağımlı olmamak diye tedbirler alır. Bir yanı da çok ister yakın olmayı. Yakın olunca ‘yutulma korkusu’ denir buna. Onu güzel hatırlamak ister. Sevdiği yakın olduğu kişiler sonunda onu hep üzdüğü için ‘hayatta bir tanecik kişi olsun hatırladığında yüzünün gülmesine yol açan’ diye mesafe koyar.

Seni uzaktan severim, sevmenin en güzel şekli bu, diyerek yaşar. Ama hep bir özlem duyar. Acaba nasıl olurdu diye merak etse de içerdeki o ses bağırır ‘ sen kadınları/ erkekleri  bilmiyor musun, kendine gel’ diye güvende tutmak ister onu. O yüzden başka birine gider, onu iyi hatırlamak için gittiğinde belki de yağmurdan kaçarken doluya tutulur. Bunlar zihnin tuzaklarıdır, yine acı veren, onu kullanan birine gittiğini sonradan fark eder. Korktuğu yutulma olmadan, süt liman bir ilişki yaşayan yok mu, nadiren de olsa vardır ama yine bir aşk ve sevgi arayışı ile bu sefer başka aldatmalar yaşar. Çünkü insanın en temel ihtiyaçlarından biri yakınlık duyarak sevmek – sevilmek.

Yaşadıklarını, kendini çözümleyince anlar ki; her ilişkide kişilerin beklentileri olur. Kendini yok etmeden o ilişkide var olmayı öğrendikçe kendini harcatmadan var olabilmenin mümkün olduğunu yaşar. Partnerin isteklerinin beklentilerinin olmasının yok edilmek anlamına gelmediğini anlar.

Her ilişkinin evreleri olduğunu, aşkın bitmemesi değil, kalıcı sevgiye geçebilmesini deneyimler. İlişkide kendini çocukken yaşadığı rollerden hangisinde olduğunu, nasıl çıkabileceğini anlar.

Hepsini yaşamak mümkün. Aldatan çünkü ancak kendini aldatıyor…

NOT: Bu, aldatmanın sadece bir yönü. Başka bağlanma şekillerinden de sonra bahsedeceğim.

Bir yanıt yazın