Öldürüp de ölenler

Yas yaşamak kelimelere sığmayan, tarifi olmayan…

O zaman niye yazıyorsun?

İçimdeki yangını söndüremediğimden, acımın dinmesi için yazıyorum, kalemime sarıldım her acıda, resim yaparak kurtarırdım kendimi çocukluğumdaki her travmadan. Sanat öyle güzel bir terapi yöntemi ki kimseye ihtiyaç duymadan, sessizce için için yaşarsın, sezdirmeden, sonra gönderir rahatlarsın.

Bu ise çok başka, hiç yaşamadığım, tüm dünyaya bildiklerini bağıra bağıra anlatasın gelir ama durdurmalısın, ‘deli derler ve anlamazlar ancak yargılarlar, suçlarlar’.

O yüzden tekrar durdurursun kendini, zamanı var, bırak her şey zamanla anlaşılır dersin.

Yıllarca emek verdiğin, özenerek, dayanarak, ne zorluklarla yaptığın bir evin bir yangınla kül olduğunu görmek gibi desem belki anlar mısın…

Çocukluğunu, gençliğini bildiğin, hep yanında destek olduğun, yetişkinliğe yeni adım atmış artık en zorunu atlattık derken kendine kıydığını, ondan hiç beklemediğin bir zamanda öğrendiysen anlarsın beni.

Ne hissedeceğini, hangi duyguyu nasıl yöneteceğini bilemezmiş insan…

Ölüm Allah’ın emri, kaza olsa, hastalık olsa sebepler acıyı biraz olsun durduruyor kendi duyguların ve varlığın işin içinde değilse hazmetmesi daha kolay belki de…

Belki de hepsi aynı acı, belki de bana öyle geliyor bunu yaşadığım için.

Mazlum görünen bazen nasıl da hem kendine hem de en sevdiklerine zalim olurmuş.

Nasıl da içindeki yetersizliği yüklermiş, ardındakine ‘daha ne yapsaydım, şunu demeseydim, böyle mi yapsaydım’ dedirtirmiş.

‘Giden gitti, kendini sorumluluğuydu bu karar, ben sorumlu değilim dedikçe,  gözyaşların azaldıkça, kendine destek verdikçe, bilgi duygunun elinden tuttukça toparlanacak bütün dağılan parçaların’ diyorum kendime.

Bu sözler önce hiç gelmiyordu içimden, inanamayışın şoku devam ederken pazarlıklar, öfkeler, üzüntüler harman yeriydi…

Sol beynim, sağ beynimi yalnız bırakma, yoksa ikiniz de yolda kalırsınız. Beraber yürüdük biz bu yollarda, neler atlattık hatırla…

Dağılan parçalarını en iyi toplayan sanat ‘mandala’. Nur içinde olsun atalarımız. Ne güzel iyileşme yolları bulmuşsunuz kadim köklerimiz.

Her şeyi Yaradan Sonsuz Güç, bu dünyanın bunca çilesine katlanacak gücü de vermişsin bize, yargılamayan suçlamayan sonsuz şefkatine şükürler olsun…

Sen O’nu da bağışlarsın, anlık bir karar olduğunu bilirsin, insanlar gibi zalim değilsin…Beni de bizi de bilirsin, bazen ne yaparsak yapalım olacağına varıyor, bir kez daha öğrendim…

 

Bir yanıt yazın