Yapılan araştırmalarda bazı danışanların neden çalışmayı yarıda bıraktığı, bazılarının ise ilerleyip değişimi tamamladıkları incelenmiş. Bu süreçte değişimin oluşmasını sağlayan temel nedenler bulunmuş. Yani bir danışan seanslar bittiğinde artık yenilenmiş, kendilik gelişimi sağlanmışsa buna etki eden %40 açıklanamayan faktörler var. Danışanın değişime ve gelişime açık olması, (ham olmaması), farkındalık ve içgörü kazanmaya gönüllü olması, gittiği uzman hakkında birçok olumlu şey duyduğu için bu danışmanın kendisine faydalı olacağına dair inancı %30 oranında seanslardan verim almasını sağlıyor. Terapötik ilişki denilen danışan ve danışmanın birbirine uyumlu ve olumlu yaklaşımı ile aralarında oluşan pozitif ilişkinin kurulması %12 oranında sürecin verimini etkiliyor. Danışmanın kullandığı yöntemler, teknikler ise %8 oranında etkiliyor. Danışmanın bireysel yapısının etkisi %7 iken, ‘diğer etkenler’ %3 olarak bulunmuştur. Bu da içimizdeki baş edebilme isteğinin ve değişeceğimize olan inancın ne uygulanırsa uygulansın bizde işe yarayacağının ispatı olmuş. (Kaynak Uzm. Dr. Tahir Özakkaş, PED Beyoğlu Söyleşileri, 26.06.2019)
