KABUL EDEBİLME İLE KENDİLİK GELİŞİMİ

Gerçek Kendilik sahibi olma yolundaki çalışmalarda, kişinin yaşadığı olaylar, hayatı, ilişkileri, neler hissettiği ortaya dökülür. Seanslar boyunca bunları dinleriz. Kendi yaşadıklarımızdan, gözlemlerimizden yola çıkarak onu olabildiğince anlamaya çalışırız. Kişinin anlaşılması, kendini rahatça anlatması, onunla duygularını birlikte yaşamak yani ‘doğru aynalama’ aynı zamanda KATARSİS denilen duygu boşaltımına yol açar.

 

Bir eve yeni ve işlevsel eşyalar almak istiyorsak öncelikle, eski, kırılmış ve işe yaramayanları fark etmek, incelemek ve sonra evden çıkarıp atabilmek gerekir, evde yer açılır ve yeni eşyalar içeriye alınabilir. Bunun gibi kişiler öncelikle belki defalarca aynı şeyi anlatır, o duyguların artık işe yaramadığını fark eder, sonra bırakmaya gönüllü olur, gönderir. Bu bir yas süreci gibidir, yavaş yavaş yaşanır, o yüzden psikoterapi ve bu tür çalışmalar zaman alır. Yıllar içinde çocukluk ve ergenlik yaşanır, yetişkinlik olur. Değişim de bunun gibi bazen yıllar alabilir. Bir meyve büyürken günler, aylar alır, her şeyin bir olgunlaşma süreci olduğu gibi insanın farkındalık, gelişim ve oluşum süreci de anlık ve birden oluşan değişimlerle yaşanmıyor. Sabır ve tahammül, belirsizlikle yaşayabilme yetilerimiz henüz gelişmediyse hemen, şimdi, çok kısa zamanda isteriz. Canımız yandığı için, bir an evvel her sıkıntıdan kurtulmak istediğimiz için biri bunu bize yapsın, bir şey söylesin, bir yöntem uygulasın ve uyandığımızda yepyeni farklı bir hayata geçelim isteriz. Oysa güneşin altında günlerce kalan, kızaran ve pişen, olgunlaşan bir meyve gibiyiz hepimiz. Olaylar, insanlar, durumlar bizi pişiriyor, olgunlaştırıyor eğer biz öğrenme niyetiyle bakarsak. Yöntemler ve uzmanlar değil bizi değiştiren, olan biteni fark eden idrak eden kendimiz, bizi bırakmadan destekleyen kendimizle değişiyoruz. Değişimimiz bir başkasının elinde zannedersek hayal kırıklıkları yaşıyoruz. O yüzden değişim dönüşüm yolundaki bizlere destek olan tüm yöntemler, adı uzman veya bilge ne olursa olsun onlar sadece deniz feneri gibidir. Gemi; bizim kendimiz, kaptan bilincimiz, denizler hayatımız, dalgalar uğraştığımız her şey, fırtınalar travmalarımız, liman ve deniz feneri de baş etme yolunda karşılaştığımız herkes ve her şey. Kaptan gemisini en güzel şekilde yönetebilmeye niyet ettiyse, deniz feneri ve tüm sebepler ona yardım edecektir.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version